Sinbad’ın İlk Macerası Fantastik Adası
Sinbad’ın İlk Macerası Fantastik Adası
Bir zamanlar, Bağdat’ın kalabalık sokaklarında yük taşıyan bir hamal yaşarmış. Adı Sinbad’mış. Bir gün, sıcak bir öğleden sonra, Sinbad yorgun ve terli bir şekilde, ağır bir yükü omuzlarında taşırken, zengin bir tüccarın kapısının önünden geçmiş. Gölgelikteki bir bankı görünce, biraz dinlenmek için yükünü yere bırakmış.
Dinlenirken, tüccarın bahçesinden gelen neşeli sesler ve lezzetli yemek kokuları, Sinbad’ın dikkatini çekmiş. Kapının arasından bakan Sinbad, harika bir bahçe görmüş: Renkli çiçekler, gülümseyen insanlar ve zengin sofralar… Sinbad, bu manzarayı görünce içinden şöyle demiş:
“Ah, ne büyük adaletsizlik! Ben burada ter dökerken, bazıları lüks içinde yaşıyor. Ama Allah’ım, senin adaletine nasıl isyan edebilirim ki? Her şey senin takdirin.”
Bu sözleri söyledikten sonra, yükünü omuzlamaya hazırlanmışken, tüccarın bir hizmetkârı gelip onu içeri davet etmiş. Sinbad, tüccarın davetini kabul edip içeri girmiş. İçeride gördükleri karşısında hayrete düşmüş. Zenginlik, lüks ve mutluluk içinde yemek yiyen insanlar…
Ev sahibi tüccar, Sinbad’ı sıcak bir şekilde karşılamış. Sinbad’a, kendisinin de Sinbad olduğunu ve denizci olduğunu söylemiş. Sinbad Denizci, hayat hikayesini anlatmaya başlamış:
“Gençken babamdan kalan servetle rahat bir hayat sürdüm. Ancak bir gün tüm paramın tükendiğini fark ettim ve denizlere açılmaya karar verdim. Bağdat’tan ayrılıp, adadan adaya gezdim. Her durakta ticaret yaparak servetimi arttırdım.
Bir gün, cennetten bir parça gibi güzel bir adaya vardık. Ancak adanın aslında dev bir balinanın sırtı olduğunu anlayınca, herkes büyük bir korkuya kapıldı. Ben ise bir yıkama teknesine tutunarak hayatta kalmayı başardım. Sabah olunca, güzel ve sakin bir adaya vardım. Burada, bir kralın atını kurtararak onun gözüne girdim ve zenginlik ve rahata kavuştum. İşte böylece Bağdat’a geri döndüm ve bu sarayı satın aldım.”
Sinbad Hamal, bu hikayeden çok etkilenmiş ve Sinbad Denizci’nin diğer maceralarını dinlemek için ertesi gün tekrar gelmeyi dört gözle beklemiş.
Ertesi gün, Sinbad Hamal heyecanla Sinbad Denizci’nin sarayına dönmüş. Sinbad Denizci ona ikinci yolculuğunu anlatmış. Bu sefer, egzotik adalarda ve denizlerde daha da büyük maceralar yaşamış. Dev kuşlar, gizemli mağaralar ve hazinelerle dolu adalar… Her macerada Sinbad, zekası ve cesaretiyle zorlukların üstesinden gelmiş.
Sinbad Hamal, bu harika hikayeleri dinledikçe, kendi hayatının sıkıcılığını unutmuş ve maceraların hayalini kurmaya başlamış. Sinbad Denizci ise, her hikaye sonunda Sinbad Hamal’a altın vermiş ve ona her zaman hayallerinin peşinden gitmesini öğütlemiş.
Ve böylece, Sinbad’ın ilk macerası sona ermiş. Sinbad Hamal, her gün Sinbad Denizci’nin sarayına dönmüş ve her seferinde yeni bir hikaye dinlemiş. Sinbad Denizci’nin maceraları, Sinbad Hamal’ın hayatını sonsuza dek değiştirmiş ve ona hayallerin peşinden gitmenin önemini öğretmiş.
