Bölüm 1: Aynadaki İlk Görüntü
Selina, antika bir ayna satın aldığından beri, geceleri evinde tuhaf hisler duymaya başlamıştı. Ayna, eski ve zarif bir çerçeveye sahipti, ama Selina’ya bazen karanlık bir geçmişin izlerini taşıyor gibi geliyordu. İlk gece, yatak odasındaki aynada bir silüet gördüğünü sandı, ancak bunu yorgunluğuna bağladı.
Ertesi gün, Selina aynanın karşısında durduğunda, yansımasının arkasında belirsiz bir figür gördü. Bu figür, insan biçimindeydi ama yüzü seçilemiyordu. Selina, bu görüntüyü merak ve korkuyla izledi. Ayna, sanki başka bir dünyanın kapısını aralıyordu.
Akşam saatlerinde, Selina yine aynanın karşısına geçti. Bu kez, figürün yüzü daha netleşmeye başlamıştı. Figür, genç bir kadına benzeyen soğuk bir ifade taşıyordu. Selina, bu yabancıyı tanımadığını düşünürken, içinde tuhaf bir tanıdıklık hissi uyandı.
O gece, Selina rüyasında aynadaki kadını gördü. Kadın, Selina’ya eski bir hikaye anlatıyordu. Hikaye, kayıp bir aşk ve lanetli bir ayna hakkındaydı. Selina, uykusundan ter içinde uyanırken, aynadaki yabancının gözleriyle karşılaştı.
Bölüm 2: Gizem Derinleşirken
Selina, aynadaki yabancıyla iletişim kurmaya çalıştı. Aynaya ne zaman baksı, figürün orada olduğunu gördü. Selina, bu durumun sadece hayal ürünü olmadığını anlamaya başladı. Ayna, her geçen gün daha da gizemli bir hale bürünüyordu.
Bir akşam, aynadaki figür konuşmaya başladı. Ses, hüzünlü ve yorgun bir kadının sesine benziyordu. Kadın, adının Eliza olduğunu ve yüzyıllar önce bu aynada hapsedildiğini söyledi. Selina, bu inanılmaz hikayeyi dinlerken, korku ve merak içindeydi.
Eliza, Selina’ya aynanın lanetini açıkladı. Lanet, Eliza’nın ölümsüz aşkıyla ilgiliydi ve ancak gerçek aşkın fedakarlığıyla kırılabilirdi. Selina, bu laneti kırmak için yardım etmeye karar verdi, ancak bu kararın sonuçlarını bilemezdi.
Geceleri, Selina aynayı izlerken, Eliza’nın dünyasına daha çok çekiliyor gibiydi. Ayna, ona geçmiş zamanlardan sahneler gösteriyordu. Bu sahnelerde mutluluk, aşk, özlem ve acı bir aradaydı.
Bölüm 3: Lanetin Sırrı
Selina, Eliza’nın geçmişine daha derin bir yolculuk yaptı. Aynada, Eliza’nın gençliğini, aşkını ve sonunda trajik sonunu gördü. Eliza’nın hikayesi, yüzyıllar öncesine dayanan bir aşk ve ihanet hikayesiydi.
Eliza, Selina’ya aynanın gerçekte bir kapı olduğunu açıkladı. Bu kapı, yaşam ve ölüm arasındaki ince çizgiyi birleştiriyordu. Ancak bu kapıyı açmanın bedeli ağırdı. Selina, bu bilgiyle ne yapacağını bilemedi.
Bir gece, Selina aynaya dokunduğunda, kendini farklı bir zaman ve mekanda buldu. Burası, Eliza’nın yaşadığı döneme aitti. Selina, bu zamanda Eliza’nın hayatına müdahale etme şansına sahipti.
Selina, Eliza’nın kaderini değiştirmeye çalıştı. Ancak her müdahale, beklenmedik sonuçlar doğuruyordu. Selina, zamanın ve kaderin kırılgan dengesini anlamaya başladı.
Bölüm 4: Son Karar ve Dönüş
Selina, Eliza’nın kaderini değiştiremeyeceğini anladı. Ancak Eliza’nın ruhunu serbest bırakmanın bir yolunu buldu. Bu yol, büyük bir fedakarlık gerektiriyordu; Selina’nın kendi gerçek aşkını feda etmesi gerekiyordu.
Selina, aşk ve fedakarlık arasında karar vermek zorundaydı. Sonunda, sevdiği kişiyi kaybetmenin acısını göze alarak, Eliza’nın ruhunu serbest bıraktı. Bu karar, Selina için hem acı hem de özgürlük anlamına geliyordu.
Eliza, özgür kaldığında, Selina’ya minnettarlığını ifade etti. Selina, bu deneyimden sonra hayata farklı bir gözle bakmaya başladı. Ayna, artık sadece bir ayna olarak kaldı, içindeki gizemli yabancı kaybolmuştu.
Selina, aynaya son kez baktığında, sadece kendi yansımasını gördü. Ancak bu yansıma, daha bilge ve güçlü bir Selina’yı yansıtıyordu. Selina, aşk ve fedakarlığın gerçek anlamını öğrenmişti ve bu bilgiyle yeni bir hayata adım attı.
