Minik Tırtıl ve Ağustos Böceğinin Büyüleyici Dostluğu
Minik Tırtıl ve Ağustos Böceğinin Büyüleyici Dostluğu
Bir varmış, bir yokmuş. Uzak bir ormanda, rengarenk çiçeklerin ve neşeli kuşların olduğu bir kırda, Minik Tırtıl adında sevimli bir tırtıl yaşarmış. Minik Tırtıl’ın en yakın arkadaşı ise, parlak ve renkli kanatlarıyla göz kamaştıran Ağustos Böceği’miş. Onlar, en iyi dostlarmış ve birlikte çok eğlenirlermiş. Güneşli günlerde çiçekler arasında dolaşır, neşe içinde şarkılar söyler, dans ederlermiş. Doğanın güzelliklerini birlikte keşfederlermiş.
Ama zamanla Minik Tırtıl’ın sırtında garip dikenler belirmeye başlamış. Ağustos Böceği bu dikenlere şaşkınlıkla ve biraz da gülerek bakarmış. Minik Tırtıl üzülse de, sevgili arkadaşını kaybetmek istemediği için bu dikenler hakkında hiç konuşmazmış.
Günlerden bir gün, Ağustos Böceği sazını çalar, neşeli şarkılar söylerken, Minik Tırtıl içten içe üzülürmüş. Dikenler büyüdükçe, kendini daha yalnız hissetmeye başlarmış. “Keşke ben de ağustos böceği gibi şarkı söyleyebilseydim,” diye iç geçirirmiş.
Bir gün, Minik Tırtıl aniden hasta düşmüş. Ağustos Böceği hemen yanına koşmuş, endişeyle arkadaşına bakmış. Minik Tırtıl’ın durumu giderek kötüye gitmiş ve o, derin bir uykuya dalıvermiş. Ağustos Böceği, üzüntü içinde yanında beklemiş, gece boyunca Minik Tırtıl’ın yanında nöbet tutmuş, sevdiği şarkıları söyleyip durmuş.
Bir gece, ay dolunayken parlamış. Ağustos Böceği, gökyüzündeki ayı seyrederken, bir de ne görsün! Minik Tırtıl hareket etmeye başlamış. Minik Tırtıl’ın eski bedeni yok olmuş, yerine rengarenk, muhteşem kanatları olan bir kelebek belirmiş. Artık bu güzel yaratık, Mavi Kelebek olarak anılmaya başlanmış.
Mavi Kelebek, gökyüzünde özgürce uçarken büyük bir mutluluk hissetmiş. Ağustos Böceği, sevinçle ona bakmış. Mavi Kelebek’in mutluluğunu görmek, Ağustos Böceği’nin yüreğini ısıtmış. Ancak Mavi Kelebek’in uçup gideceği düşüncesi Ağustos Böceği’ni hüzünlendirmiş.
Fakat Mavi Kelebek ve Ağustos Böceği’nin dostluğu, zaman ve mekan sınırlarını aşmış. Mavi Kelebek gökyüzünde kanat çırparak özgürlüğün tadını çıkarırken, Ağustos Böceği sazını çalarak onunla birlikte coşkulu şarkılar söylemiş. İkilinin dostluğu, diğer hayvanların bile kıskandığı eşsiz bir bağ olmuş. Yağmur sonrası çiçeklerin kokusunu birlikte içine çekerler, rüzgarın serinliğini birlikte hissederlermiş.
Zamanla, Mavi Kelebek ve Ağustos Böceği’nin dostluğu daha da güçlenmiş. Onlar, ne olursa olsun birbirlerini sevmekten ve desteklemekten hiç vazgeçmemişler. Gökyüzünde kanat çırpan Mavi Kelebek ve saz çalan Ağustos Böceği, tüm ormana örnek olmuş.
