Ela ve Sevimli Hayalet Masalı
Ela’nın yaşadığı köyün eteklerinde, terk edilmiş bir malikane vardı. Köylüler, malikanenin içinde bir hayaletin yaşadığına inanır, ancak kimse oraya yaklaşmaya cesaret edemezdi. Ela, hayalet hikayelerine her zaman meraklıydı ve bir gün, gerçeği kendi gözleriyle görmeye karar verdi.
Güneş batarken, Ela cesurca malikaneye doğru yürüdü. Kapıyı ittirdiğinde, eski ve tozlu bir salonla karşılaştı. Ev, yıllardır kimse tarafından ziyaret edilmemiş gibi görünüyordu. Ela, merakla malikaneyi keşfetmeye başladı. Odayı dolaşırken, aniden bir ses duydu. Dönüp baktığında, bir köşede, hafifçe parıldayan bir hayalet gördü.
Hayalet, Ela’yı görünce ürktü ve kendini saklamaya çalıştı. Ancak Ela, korkmak yerine, onunla konuşmaya çalıştı. “Merhaba, beni korkutmaya çalışıyor musun?” diye sordu gülümseyerek. Hayalet, şaşkınlıkla Ela’ya baktı ve sonra, üzgün bir sesle, “Hayır, ben sadece yalnızım.” dedi.
Hayaletin adı Casper’dı ve yıllardır malikanede tek başına yaşıyordu. Casper, insanlarla arkadaş olmak istediğini, ancak herkesin ondan korktuğunu anlattı. Ela, Casper’a arkadaşlık etmeyi teklif etti. Bu teklif karşısında Casper çok mutlu oldu ve ikisi hızla dost oldular.
Ela, Casper’la zaman geçirdikçe, hayaletler hakkındaki korkularının yersiz olduğunu anladı. Casper, Ela’ya malikanenin gizli köşelerini ve unutulmuş hikayelerini gösterdi. Birlikte, malikanenin bahçesindeki eski çiçekleri canlandırdılar ve uzun süredir sessiz kalan salonlarda yankılanan kahkahalarla evi tekrar hayata döndürdüler.
Ela, köye döndüğünde, Casper ve malikanede geçirdiği zamanın hikayelerini anlattı. Başlarda köylüler şüpheyle karşıladılar, ama Ela’nın samimiyeti ve Casper’ın zararsız bir hayalet olduğunu anlatmasıyla, insanların korkuları yavaş yavaş yerini merak ve kabullenişe bıraktı. Zamanla, köylüler de Casper’ı ziyaret etmeye ve onunla arkadaş olmaya başladılar.
Ela ve Casper’ın dostluğu, köyde ön yargıların ve korkuların üstesinden gelmenin, anlayış ve dostlukla her türlü engelin aşılacağının bir örneği oldu. Ela’nın cesareti ve Casper’ın sevgi dolu kalbi sayesinde, terk edilmiş malikane artık korkulacak bir yer olmaktan çıkmış, köyün sevilen bir parçası haline gelmişti.
