Külkedisi ve Orman Prensi
Külkedisi ve Orman Prensi
Bir zamanlar, büyülü bir ormanın kenarında küçük bir köyde, adı Külkedisi olan güzel bir kız yaşarmış. Külkedisi, kötü kalpli üvey annesi ve iki üvey kız kardeşiyle beraber yaşarmış. Onlar, Külkedisi’ni evde hizmetçi gibi çalıştırırlarmış. Külkedisi’nin en yakın dostları ise ona sevgi gösteren orman hayvanları ve şakacı kuşlarmış.
Bir gün köyde büyük bir haber yayılmış. Krallığın genç ve yakışıklı prensi, tüm genç kızların davetli olduğu büyük bir balo düzenleyecekmiş. Külkedisi de bu baloya gitmeyi hayal edermiş, fakat üvey annesi ve kız kardeşleri buna asla izin vermezmiş. Külkedisi, baloya gidemeyeceğini anlayınca gizlice ormana gidip dostlarına dert yanmış.
Ormanın derinliklerinde, bir Sihirli Peri Külkedisi’ni bulmuş ve ona yardım etmeye karar vermiş. Peri, Külkedisi’nin yıpranmış elbiselerini, göz kamaştırıcı bir balo kıyafetine dönüştürmüş. Ayrıca, bir kabaktan zarif bir at arabası ve birkaç fareyi de şık atlar yapmış. Ama Peri, bu büyünün sadece gece yarısına kadar süreceğini hatırlatmış.
Balo gecesi, Külkedisi’nin güzelliği herkesi büyülemiş, özellikle de prensi. Prens, tüm gece onunla dans etmiş. Ancak gece yarısı yaklaşınca, Külkedisi büyünün bozulacağını hatırlayarak aceleyle saraydan ayrılmış. Koşarken bir cam ayakkabısı düşmüş ama geri dönüp alamamış.
Ertesi gün, prens, cam ayakkabının sahibini bulmak için tüm krallığı dolaşmış. Sonunda Külkedisi’nin evine ulaşmış. Üvey kardeşleri ayakkabıyı denemeye çalışmış ama hiçbiri uymamış. Sonunda Külkedisi ayakkabıyı denediğinde tam uymuş. Prens, gerçek aşkını bulduğunu anlamış ve Külkedisi’ni saraya götürmüş.
Külkedisi ve prens, büyülü bir törenle evlenmişler ve mutlu bir hayata başlamışlar. Külkedisi, sarayın işlerinde prense yardım ederken, halkıyla da yakından ilgilenmiş. Orman hayvanları ve kuşlar, zaman zaman onları ziyaret eder ve onlara hikayeler anlatırlarmış.
Zamanla Külkedisi, kraliçe olarak halkının sevgisini kazanmış ve üvey annesi ile kız kardeşleri de onun iyiliğini anlamışlar. Külkedisi’nin yardımseverliği, tüm krallıkta bilinir olmuş ve halk, onu sadece güzelliği için değil, aynı zamanda iyilik ve merhameti için de sevmiş.
Külkedisi ve prens, birçok çocuk sahibi olmuşlar ve çocuklarına sevgiyi, adalete saygıyı ve herkesi eşit görmeyi öğretmişler. Onların hikayesi, krallıkta yıllar boyunca anlatılmış ve tüm çocuklara iyiliğin ve cesaretin önemini hatırlatmış.
Ve böylece Külkedisi ve prens, masal kitaplarının sayfalarından çıkıp, tüm çocukların hayal dünyasında yaşamaya devam etmişler. Her gece, onların hikayesi ışıltılı yıldızlar altında, genç ve yaşlı herkesin kalbine dokunarak anlatılırmış.